Haftalık ders çizelgeleri ne zaman değişecek?

Melek Ozcelik

Haftalık ders çizelgeleri ne zaman değişecek ?



MEB Müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN geçen hafta yaptığı açıklamada gerek müfredatın gerekse haftalık ders çizelgelerinin hafifletileceğini açıkladı.



Yine şaşkınlık içindeyiz çünkü;

Aynı iktidar döneminde bu kaçıncı değişiklik?

Denilecek ki günün koşullarına göre değişiklik yapmak kaçınılmaz. Eğitimde bu zorunluluktur.



Evet tabi ki değişen koşullara göre değişiklikler yapılmalı fakat eğitimde yap boz ya da deneme yanılma yöntemleri doğru yöntemler değildir. Yaptığınız yanlışlar bir nesli çok yanlış eğitmeye sebebiyet verebilir.

Küçük bir hatırlatma yapalım:

2005 yılında liselerde dersler çok yoğun, müfredatı da haftalık ders çizelgelerini de hafifletmek gerekir diye yola çıkıldı ve liseler 4 yıla çıkarıldı.



Daha sonra Bakan Ömer Dinçer döneminde ülkemizde okulda bulunma süresinin az olduğu gerekçesiyle haftalık ders çizelgeleri genellikle haftada 30 saat olarak düzenlenmişken;

- 2012'de 4+4+4 için seçmeli derslere ders açabilmek adına okuluna ve sınıfına göre bu sayı 35-37 lere çıktı.Anadolu Liseleri ve Anadolu Türü Meslek Liselerinde 40-44 oldu.

- Hatta bu mantıksız bulunup bir ara meslek liselerinden Beden Eğitimi dersini kaldırmak yönünde düzenleme yapıldı ve gelen baskılar neticesinde bundan vazgeçildi.



- Daha sonra 37 olan saatler 35'e çekildi.

Yani son yıllarda bir hayli oynandı bu saatlerle. Şimdi de yeniden azaltalım deniliyor.

Öncelikle söyleyelim: Kendine ve topluma saygısı olan açıklama yapar...

Sayın TEKİN'in bu açıklamanın arkasını getirmesi gerekir. En azından bu değişikliğin ne zaman yapılacağını ve ne zaman yürürlüğe gireceğini açıklaması şarttır. Bu topluma saygının gereğidir. Ortaya bir laf atılmış ve tüm Türkiye nerede ise bunu konuşur olmuştur.

- Veliler,

- Öğrenciler,

- Çalışmakta olan öğretmenler,

- Atama bekleyen öğretmenler,

- Akademisyenler,

- Okul yöneticileri

- Siyasetçiler....

Hepsi de bu açıklamanın devamını duymak istiyor.

Bu değişiklik 2016-2017 de yürürlüğe girecekse şu ana kadar değişikliğin yapılmış olması gerekirdi.  Çünkü:

- kitap planlaması yapıldı,

- seçmeli ders planlaması yapıldı,

- Öğretmen norm planlaması kaçınılmaz,

Yok eğer şimdilik düşünce aşamasında ise ve zaman alacaksa bunun da zamanlaması açıklanmalıdır. (Umarız öyledir.)

Ders saatini değiştirdim demekle bitmiyor her şey

Evet bugün bir çok okulumuz (özellikle meslek liseleri) sabah namazını müteakiben açılıyor, yatsı namazını müteakiben sona eriyor...

Bu doğru bir şey değil. Ama bu değişikliğin sonuçları da var. Bu sonuçların yaratacağı olumsuzlukları da minimize etmek gerekir. 4+4+4'e geçilirken Sınıf Öğretmenlerinin sorun yaşayacağını söylediğimizde bizi sabote etmekle suçlayan, sınıf öğretmenlerinin güvencesi biziz diyen sendikalara rastladık. Rakamlarla açıkladığımız gerçeklere rağmen bizi suçlayanlar daha sonra ortalıkta görünmediler bile... Sonucunda yan alan, yalan alan... derken savruldu eğitim. Halen de düzeltilemiyor yapılan hatalar.

Bir hesap yapalım:

Bu gün ortalama rakamla örneğin ortaokulda 215 bin şubemiz vardır. Yani yaklaşık olarak her sınıf düzeyinde 54bin şubemiz var.

Haftalık ders saatini 1 saat düşürdüğümüzde (örneğin İmam Hatip Ortaokulunda 36 olan saati 35'e, Ortaokul'da 35 ola saati 34'e düşürdüğümüzde) toplamda 54bin saat düşer.

Bu da karşımıza (54.000/21 =2571) öğretmen normu düşüşü olarak çıkar.

Yani her bir saatin karşılığı 2571 öğretmen. Lise de de aynı düzeyde düşüş olursa 5142 öğretmene denk gelir.

Geçiş kademeli olarak ortaokul ve lise düzeyinde birinci sınıftan başlayacağına göre tablo haline sokarsak;

Görüleceği üzere;

- 1 saatlik düşüş 4 yıl sonunda 20.568 öğretmen normu daralması anlamına gelirken,

- 5 saatlik düşüş 4 yıl sonunda 102.840 öğretmen normu daralması anlamına gelmektedir.

Sayın bakan seçim döneminde 2 yıl içerisinde öğretmen açığının kalmayacağını söylerken acaba bu hesap da var mıydı diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Bu düşüş ne demek;

- Daha çok norm fazlası öğretmen demek

- Atama bekleyen öğretmenlerin kadrolarının azalması demek,

- Yer değiştirmek isteyen öğretmenlerin yer değiştirememesi demek,

- Eş ya da diğer özürlerin karşılanamaması demek,

MEB'e tavsiyemiz;

- MEB haftalık ders saatini düşürmek gibi radikal bir kararı alırken hiç kimseyi mağdur etmemeyi amaçlamalıdır.

- Sınıf mevcudu halen çok yüksek olan okullarımız vardır ve bu konuda tedbir alınarak kapanacak normu karşılayacak düzeyde derslik yapılmalıdır.

- 3600 ek gösterge gibi yöntemlerle Emeklilik teşvik edilerek boş norm yaratılmalıdır.

- Daha radikal bir karar alınarak maaş karşılığı ders saatinin tüm branşlarda 15 den daha düşük bir saatte eşitlenmesi ve norm hesabının 21 den daha az saate göre gerçekleştirilmesi de bir yöntem olarak değerlendirilebilir.

Her şeyden önemlisi ve önceliklisi ise; kafalardaki planlar bir an önce kamuoyu ile takvimi ile beraber açıklanmalıdır.

Maksut BALMUK-Memurlar.net

Paylaş: