Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı bir televizyonda yaptığı açıklamalarla yine, yeniden şaşırttı. Ya sayın bakanı yanıltıyorlar, yanlış bilgi veriyorlar ya da sayın bakan bile bile kamuoyunu yanıltıyor.
'Öğretmenlere rotasyon uygulaması
Hizmet puanına göre öğretmenler dağılıyorlar, tercihlere göre okullara dağılıyorlar. Genellikle büyük şehirlerde, mesela Ankara'da, İstanbul'da, ama özellikle Ankara'da, başka yerlerde de vardır, Antalya'da, merkezdeki okullar hizmet puanı yüksek kıdemli öğretmenler tarafından dolduruluyor. Yani diyelim meslekte 25 yılını, 30 yılını doldurmuş veya 20 yılın üzerindeki öğretmenler daha çok merkezlerdeki okullarda, hizmet puanları onların yüksek olduğu için merkezlerdeki. Buna karşılık gençler, yeni başlayanlar, zaten biz atamalarda, bu toplu alımlarda ilk atamaları genellikle Doğu'ya ve Güneydoğu'ya yapıyoruz, çünkü oraya tecrübeli öğretmenler gitmiyor, gönderemiyoruz, hizmet puanı yüksek olduğu için oralarda görevlendiremiyoruz, o yüzden henüz göreve başlayan yeni öğretmenleri genellikle oralarda görevlendiriyoruz. Merkezlerde de, işte Ankara'da diyelim Çankaya'daki okulları dolaşırsanız 20 yıllık, 25 yıllık öğretmenlerin oralarda görev yaptığını görürsünüz. Bu hem öğretmenler arası, kuşaklar arası iletişimi engelleyen bir şey, yani belli bir yaş grubundaki öğretmenler bir yerde toplanıyor, gençler daha çok periferide, çevredeki okullarda, ilçelerde, uzak ilçelerde filan oluyor.
Öğretmenlik aynı zamanda bir sanat ve bir ustanın yanında, bir büyüğün yanında, tecrübeli bir öğretmenin yanında genç öğretmenin de öğreneceği çok şey var. Dolayısıyla hem bu kilitlenmeyi, merkezlerdeki kilitlenmeyi çözmek için, çünkü eş durumundan tayin isteyen, Ankara'ya gelmek isteyen veya başka illerde eş durumu nedeniyle mecburen oraya göndermek zorunda olduğumuz öğretmenlere de yer açamıyoruz. Buna karşılık mesela Ankara'da bile yakın bir ilçede boşluk olabiliyor. Dolayısıyla biz bunların dengeli bir şekilde dağılması ve gençlerle kıdemli öğretmenlerin de ayrıca bir arada mümkün olduğunca iletişim halinde olabilmelerini sağlamak adına rotasyon, ama bu zaten aynı ilçe içerisinde, aynı il ve ilçe içerisinde.'
Sayın bakan Rotasyonla ilgili şu algıları yaratıyor:
1- Rotasyon olacak genç öğretmenler de merkezi okullarda çalışabilecekler,
2- Eş durumu gibi özürlerde zorunlu olarak yer değiştirilmesi gereken öğretmenlere merkezlerde yer açılabilecek,
3- Rotasyon ilçe içerisinde yapılacak.
Öncelikle 3. Maddeden başlayalım: Sayın bakan Rotasyon ilçe içi değil rotasyon ilçe grupları içerisinde olacak. Yani valilikler rotasyonun yapılacağı ilçeleri gruplandıracaklar. Örneğin İstanbul'da Bakırköy-Bahçelievler-Güngören ilçelerini bir grup yapacaklar ve bu gruplardaki okullar arasında sirkülasyon olacak.
Boş kadro açılıp özür durumları ve genç öğretmenlere boş kadro açılacağı konusu da külliyen yanlıştır.
Defalarca söyledik yeniden söyleyelim. Merkez okullarımızda 25-30 yıl kıdemli öğretmenlerimizin çalıştıkları doğrudur. Bu öğretmenlerimiz Allah aşkına hiç mi kıdemsiz olmadılar? Gökten 25 yıllık öğretmen olarak mı indiler? Tamam kabul edelim ki aynı okulda 15-20 yıldır çalışıyorlar. Bunun genç öğretmenlere hiçbir faydası yok, olmayacak...
Bunu anlamak için süreci bir inceleyelim. Yani rotasyon nasıl işleyecek bir bakalım.
MEB takvimleri bir bir açıklıyor. İl içi ve iller arası yer değiştirmeler yapılacak. Yani şu anda boş olan merkezi kadrolar il içi ve iller arası yer değiştirmelerde dolacak. Bu işlemler Haziran sonunda bitiyor.
Sonra rotasyon başlayacak. Temmuz-Ağustos gibi.
Rotasyon kime uygulanacak? 12 yılını aynı okulda dolduran öğretmenlere.
Rotasyon döneminde kimler başvuracak? 12 yılını aynı okulda dolduranlar. Yani aynı okulda 3 yıl çalışan, 10 yıl çalışan öğretmen başvuramayacak. 30 yıllık öğretmen bile şu anki okulunda 12 yılını doldurmamışsa başvuramayacak. Bu durumda gençlere ne faydası var rotasyonun?
Eş durumuna yer açılacak, sıkışıklık aşılacak konusuna gelince:
Yine söyleyelim rotasyon rotasyona tabi olana uygulanacağı için örneğin Çankaya'da hiç boş kadro yoksa rotasyonda ne olacak? Rotasyonda Çankaya'da A okulundaki B okuluna B okulundaki C okuluna C okulundaki de A okuluna gidecek. Yani yine kıdemli öğretmenlerimiz kendi aralarında yer değiştirecekler. Yani özür grubunun da genç olmanın da rotasyonla yakından uzaktan ilgisi yok.
Bir de rotasyona uğrayan öğretmen emekli olur beklentisi var:
Evet oluşan bir başka beklenti de 15-20 yıl aynı okulda çalışan öğretmene rotasyon gelirse öğretmen emekli olur. Bu beklentinin doğru olmadığı ( müdür, müdür yardımcısı rotasyonları...) tecrübe ile sabittir.
Ola ki emekli olanlar oldu. Onların boşaltacakları kadrolara yine gençler gidemezler çünkü emeklilik işlemleri il içi/il dışı yer değiştirmeden sonra yapılacak. Emeklilikten boşalacak kadrolar zor ama belki özür grubuna yetişebilir.
Öğretmenin emekli olması demek bugün aldığı maaşın 1/3'üne razı olması demek iken nasıl emekli olsun öğretmen? Emekliliği teşvikin yolu da bu değil.
Bir de sayın bakanın 'Aynı ilçede bazı okulların adı çıkmış oralar daha çok tercih ediliyor, bazı okulların da tersinden adı çıkmış oralar tercih edilmiyor.' Cümleleri var. Burada diyoruz ki sayın bakan aynı ilçede yan yana iki okuldan birisi tercih ediliyor diğeri edilmiyorsa bunun en başta suçlusu bakanlık değil midir? Bunu sorgulayıp çözmek gerekmez mi? Tabii ki sonra diğer sorumlulara bakmak lazım.
Rotasyon konusunu enine boyuna tartışabiliriz fakat sayın bakanın gerekçelerinin doğru olmadığına vurgu yapmak istiyoruz.
Geçmişte söyledik tekrar söylüyoruz:
Rotasyonun bakanlığa en temel iki faydası olur:
1- Ankara'da merkez okullara puanla değil torpille gelen norm fazlası öğretmenlere yer açılır. Kıdemli öğretmenler rotasyonda gider onlar yerlerinde kalır.
2- Okul müdür ve yardımcıları komple değişti okullarda öğretmenler eski yöneticiler yeni, bu yöneticiler bir de tecrübesiz ve iş bilmez olunca çalışamıyorlar. Rotasyonla onlar da rahata ererler.
Son olarak; 'öğretmen 20 yıldır aynı okulda, okulu çiftlik gibi kullanıyor, verimli değil, artık herkes illallah dedi, buradan gitmesi lazım, bunun için rotasyon şart' deniliyor ya bazı okullarımızda;
İyi güzel de bu öğretmenleri başka yerlere gönderdiğimizde verimli mi olacaklar? Bir de zorla gidince... Cevabınız hayır ise; yeni gidecekleri okuldaki öğrencilerin suçu ne? Demek ki söylenen altını çizdiğimiz sorunun çözümü rotasyon değil.
Bir de 20-25 yıldır aynı okulda olduğu halde başarı yönünden ve her açıdan başarılı, mutlu olan bir öğretmeni kalkıp da başka bir kuruma gönderdiğinizde aynı başarı sağlanabilecek mi? Ya bu öğretmen küser de emekli olursa? Zoruna giderse devletin zorlaması?
Denildiği gibi başarısız, okulu çiftlik gibi kullanan öğretmen için yaptığınız rotasyonda başarılı öğretmenin suçu ne?
İşte bu nedenledir ki çözüm rotasyon değil... Çözümü beraberce uzun uzadıya tartışmalıyız ki doğruyu bulalım. Bir de kurum kültürünün önemini ve bu kültürü yaratan unsurları bir kez daha gözden geçirelim. Göçebe kadrolarla bu ne kadar sağlanır bir kez daha hesaplayalım...
Tabii ki amacımız üzüm yemek ise, sosyal devletin gereği olan parasız, demokratik eğitimi, herkese eşit eğitim fırsatının yaratılmasını önemsiyorsak...
Memurlar
Maksut BALMUK-Öğretmen
Paylaş: